Sayfalar

25 Mart 2012

Dunning - Kruger Sendromu



Gçenlerde ATV'de Kenan Işık'ın sunduğu bir yarışma programına katılan bir kız, sorulan soru:

"TBMM başka hangi adla anılır?"

Cevap şıkları:
a)Danıştay, b)Baro, c)Yüce Divan, d)Parlamento...

Siyasal Bilimlerde okuyan genç kız  "Yanıt C" demiş, yani "Yüce Divan."

Yanıt yanlış olabilir, ancak bu kişi Siyasal Bilgiler'de son sınıfta okuyormuş, yani uzmanlığının doruğunda olması gereken bir kişi, kendine güveni de sonsuz...
Tabi bu ve buna benzer şaşkınlıkları her gün hepimiz yaşamışızdır. Daha önce öğrendiğim bir sendrom aklıma geldi:
Justin Kruger ve David Dunning adlı iki ABD'li iki psikiyatri uzmanı, 10 yıl kadar önce bir teori ortaya attı:
"Cehalet, gerçek bilginin aksine, bireyin kendine olan güvenini artırır." 
Ve bunun üzerine bir araştırma başlatıldı. Fizyolojik ve zihinsel alanda yapılan çeşitli uygulamaların sonucunda şu bulgulara ulaşıldı:


• Niteliksiz insanlar ne ölçüde niteliksiz olduklarını fark edemezler. 
• Niteliksiz insanlar, niteliklerini abartma eğilimindedir. 
• Niteliksiz insanlar, gerçekten nitelikli insanların niteliklerini görüp anlamaktan da acizdirler. 
• Eğer nitelikleri, belli bir eğitimle artırılırsa, aynı niteliksiz insanlar, niteliksizliklerinin farkına varmaya başlarlar. 

Cornell Üniversitesi öğrencileri arasında bir test yapıldı ve klasik sınav sonrası  "Nasıl geçti?" sorusuna öğrencilerden yanıtlar istendi...
Soruların yüzde 10'una bile yanıt veremeyenlerin “kendilerine olan güvenleri” müthişti. Onların "testin yüzde 60'ına doğru yanıt verdiklerini" düşündükleri; hatta "iyi günlerinde olmaları halinde yüzde 70 başarıya bile ulaşabileceklerine inandıkları" ortaya çıktı.
Soruların yüzde 90'ından fazlasını doğru yanıtlayanlar ise “en alçakgönüllü” deneklerdi; soruların yüzde 70'ine doğru yanıt verdiklerini düşünüyorlardı.
Tüm bu sonuçlar bir araya getirildi ve Dunning-Kruger Sendromu'nun metni yazıldı:
“İşinde çok iyi olduğuna” yürekten inanan ‘kıfayetsiz muhteris’ kişi, kendini ve yaptıklarını övmekten, her işte öne çıkmaktan ve aslında yapamayacağı işlere talip olmaktan hiçbir rahatsızlık duymaz! Aksine her şeyin hakkı olduğunu düşünür!
Ancak bu ‘cahillik ve kendii bilmeme’ karışımı mesleki açıdan müthiş bir itici güç oluşturur.
‘Eksiler’ kariyer açısından ‘artıya’ dönüşür.
Sonuçta, ‘kifayetsiz muhterisler’ her zaman ve her yerde daha hızlı yükselirler…
Bu arada, gerçekten bilgili ve yetenekli insanlar çalışma hayatında ‘alçakgönüllü' davranarak öne çıkmaz, yüksek görevlere kendiliklerinden talip olmaz, bir kenarda keşfedilmeyi beklerler... Tabii beklerken kırılır, kendilerini daha da geriye çekerler... Muhtemelen başkaları tarafından da hırssız olmakla suçlanırlar..."

Klişe bir laf ama : Fazla mütevazi olmayın sahi zannederler!

Bertrand Russel sanki bu sendromu adını koymadan keşfetmiş:
“Dünyanın sorunu, akıllılar hep kuşku içindeyken aptalların küstahça kendilerinden emin olmalarıdır.”

Hiç yorum yok: